gemileri yaktığın zaman
limanları uç uca birleştirip
öyle uzanırsın karaya
elbet tarık buna gücenir
tarih umursamaz takdire şayanlığı
zor işler seni bulmaz
gönüllü olan sensindir
düğümlere ilmek olmaya
velhasıl atlatıp büyük su kütlesini
ana karaymış ya da küçük bir ada parçasıymış
umursamaksızın
dikili gördüğün bir ağaç veyahut da
bir elektrik direği
ne bileyim belki de
dünya ticaret merkezinin temeli
çürüme baştan ve sona kadar
dışarıda da içeride de aldırışsız mihrak
biz nuh'un gemisinden sarhoş olup düşerken
ilahi adalet tecelli etti sandılar:yanıldılar
karaya vurmak için
ayakların kerametinden çok
arşimedin buldum diye haykırdığına ihtiyaç var
nitekim su yutup, onları da bir güzel kusarken
ayıldığını ancak
güneş tepeden seni dikizleyip de
hissetmediğin yerlerini bile yaktığında anlarsın
ve başlarsın ihtiyaçtan da olsa yürümeye
büyüklüğünü bilmesen de ayak bastığının
metrekare hesaplamaları, parseller falan işte
aklına bin türlüsü gelir
bi' yerden atılır temel
kazılır toprak, yakılır ateş, dikilir betonarme
nuh'un gemisi de su almıştı aslında
rivayete aldanır, gülüp geçersin de
medeniyetin en baştan su alan
temellerini attığını nereden bilebilirsin
anlatılanın senin hikayen olduğunu da
bilemeyeceğin gibi
kaldığın yeri hatırlamak için
bir obruk büyüklüğünde ibret gerek sana
yuvarlanıp içine, geri dönmeye çalıştıkça
kuyudaki yusufu hatırla
ve anla insan olmanın acısını
hatıranı yokla, nefesini al, gömleğini arala
çık işin içinden
iş dediysem de arada bir işte aks olarak gördüğün
gördükçe de tufanı hatırlatan sana
kara eylülü hatırlatacak olan aynı zamanda
temelini attığın binaya bir kuş süzülüp çarptığında
saçıldığında etrafa değerli kağıt
hisse senedi, bulamaç ve tomarla para
ses çıkarma
ve kurşunun sana isabet etmesini sağla
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder