13 Mayıs 2015 Çarşamba
tavan seyirleri
seyirmekan:
hayatında biri olmadığında,
bir şeyle meşgul olmadığında,
o, zamanın geçmesi sınırları boyunca durdurulmuş olan odanda
tavan seyirlerine daldığın durgun her zamanda içine düşeceğin
o yer,
o, sınırları çizilmemiş,
ucuna gidemediğin,
çatlaklarına dolamadığın,
kıpırdayamadığın yer.
seyirler
duvar: karşım. hemen hemen üç metre boyunca sürdürülmüş, iki buçuk metre boyunca da yükseltilmiş. üzerinden kireçle geçilmiş. bu, sayısız pıtırcık (pürüzlü yüzey için daha uygun bir kelime bulamadım, belki pütürcük) demek. üstten ve pencerenin bulunduğu bana göre sağ; kapıya göre tam karşı hizadaki duvarla kesiştiği yerlerden yaklaşık kırk santimetrelik kirişlerle iki taraftan çerçevelenmiş.
karşım, üzerinde defalarca oynanmış bir duvar. türlü kolajlar, posterler ve fotoğraflarla donatılan ve sökülen ve tekrar yapıştırılan; çeşitli hezeyanların oyalanma sahası. üzerinde iki poster var. henüz tamamlanmamış bir iş, oyalanma. karşımın odaya olan hakimiyeti çok kuvvetli. diğer üç duvara kendilerini gereksiz hissettiren, sanki bir geometrik şekil tamamlansın diye alelacele çağrılmışlar gibi hissettiren, tüm bunların yanı sıra duvarlara herhangi bir şey hissettirebilen bir duvar, karşım. seyretmekte olduğum tavanı ve hatta seyredildiğinden pek emin olmadığım apartmanı tek başına taşıyabileceğinden neredeyse emin. özgüvenindeki tereddüt arkasını görmem, anormal biçimde duvarın benim için saydamlaşması demek. neden yapılmak, nasıl yapılmak, ne içermek gibi soruların cevabı (artık bu tür sorular sorulmadığı herkesçe malum olduğundan) harf kodlaması yapılmayan bir dönemde, bir kitaplıkta unutuluyor. çürümesini izleyecek tek şey kendisi oluyor. fakat saydamlığın düşünceyi okuyabilme, niyeti kestirme gibi güçlü anlamlarının yanı sıra bir de görmezden gelme gibi katlanılmaz bir anlamı daha var.
üzerinde oyalandığım, kendinden ve binayı taşıyabilirliğinden neredeyse emin olan: karşım. içinden ona zarar verilmeden geçilmesine (direnç gösterememesine), arkasının bilinmesine ancak parçalanabiliyor. bunu tek hamlede yapmıyor, yapamıyor. durağanlığının sebebi çaresiz bir kemirilmeye bırakış kendini kendi tarafından zamana.
bu, oyalanmam için epey vakit kazandırıyor bana.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder